Bursa Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliğiyle ulusal ve uluslararası ölçekte yürütülen mücadele çalışmalarına katkıda bulunmak, kentin sera gazı emisyon kaynaklarını belirlemek ve azaltım önlemlerini oluşturmak amacıyla 2014 yılı verilerini baz alarak 2015 yılında Bursa Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı’nı hazırlamıştır. Bursa, iklim değişikliği alanında yürütülen çalışmaları uluslararası boyuta taşımak ve bu konuda çalışan diğer belediyelerle bilgi ve deneyim paylaşımında bulunmak amacıyla, Temmuz 2016’da alınan meclis kararıyla, sera gazı emisyonlarından arındırılmış şehirler yaratmayı, küresel ısınmayla mücadele etmeyi ve yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmeyi amaçlayan Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi'ne (Covenant of Mayors) katılmıştır.
2015 yılı Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı, Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin kriterlerine göre revize edilerek “Bursa Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Planı” hazırlanmıştır. Bursa Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı (BUSECAP) iki önemli işlevi yerine getirmektedir: Birincisi, Bursa’nın enerji ve sera gazı yoğunluklarını kapsamlı bir şekilde kaydederek, iklim değişikliğine neden olan şehir kaynaklı sera gazlarının azaltılması için ayrıntılı bir azaltım stratejisi (Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı) ortaya koymaktadır. İkincisi ise, iklim değişikliğinin halihazırda yaşanmakta olan olumsuz etkilerine karşı kenti dirençli hale getirecek bir İklim Uyum Stratejisi (İklim Uyum Eylem Planı) için yapı taşlarını oluşturmaktadır. Kent paydaşlarıyla ortaklaşa yürütülen çalışmalarla, “Bursa’nın Yaşanabilir, Üretken ve Dirençli Bir Kent” vizyonunun katılımcı uygulamalarla hayata geçirilmesi yönünde önemli bir adım atılmıştır.
Bursa Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı (BUSECAP), her sektörde ortaya konan azaltım önlemleriyle, Bursa’nın 2030 yılına kadar gelişimini %22 daha az sera gazı emisyonuyla gerçekleştirebileceğini ve 2030’da kişi başına düşen emisyonun 2014’e kıyasla yaklaşık %40 azaltılabileceğini göstermektedir. BUSECAP kapsamında hazırlanan azaltım senaryosu grafiği, kişi başına düşen emisyonların 2014’e kıyasla %40 azaltılarak 1,56 ton CO2/gün seviyesine düşebileceğini ortaya koymaktadır.
Öte yandan, BUSECAP kapsamındaki İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı, Türkiye ve Bursa için oluşturulan iklim değişikliği senaryoları ışığında, mevcut tarihsel veriler ve yapılan çalışmalar temel alınarak kent için bir kırılganlık analizi yapmakta ve kenti yalnızca kültürel ve doğal yapıların ve sistemlerin etkileşimini içeren bir ekosistem olarak değil, aynı zamanda antropojenik (insan kaynaklı) faaliyetlerin yoğunlaştığı bir alan olarak ele alan bir bakış açısıyla yeni planlama uygulamalarına yönelik önerileri bir araya getirmektedir.
Mevcut durumda, imar planı, nazım imar planı ve çevre düzeni planı gibi planlar hiyerarşisi içinde kentsel yerleşimleri fiziksel planlama açısından ele alan yaklaşım, ekolojik ölçekleri ve kavramları büyük ölçüde göz ardı etmektedir. Ancak, farklı ekolojik ölçeklerde bir anlayış geliştirilmesi, günümüzde iklim değişikliğine uyum sürecindeki en temel eksikliklerden biri olan araç ve mekanizmaların oluşturulmasını sağlayacaktır. Bursa İklim Uyum Eylem Planı'nın temel varsayımı, kentlerin ekosistem işlevlerini dengeli ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için ekosistem odaklı bir bakış açısıyla ele alınmaları gerektiğidir.
BUSECAP’in katılımcı süreçleriyle ortaya konan tematik önerilerde ele alınan biyo-bölge (havza, alt havza, mikro havza), ekolojik bölge (eko-bölge/kuşak, eko-kent/köy), kentsel yeşil ağ/altyapı ve doğa temelli çözümler bu çok ölçekli yaklaşımın hayata geçirilmesinde anahtar kavramlar olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, özellikle kent merkezi için geliştirilen önerilerde, iklim uyumunu sağlayacak “kentsel kirlilik haritaları” (hava, su, toprak, gürültü, ışık, radyasyon, termal, radyo spektrum kirliliği vb.) ve sera gazı veri tabanı, karbon/su ayak izi ölçüm haritaları gibi azaltım süreçlerinde kullanılabilecek “kentsel iklim haritaları/atlası” gibi araçların kullanımı kentteki doğal sistemlerin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu çerçevede, Bursa Kent Merkezi için çok ölçekli bir “Yeşil-Mavi Ağ Çözümü” önerilmiştir.
İklim değişikliğine uyum sürecinde Bursa, taahhüt ettiği azaltım hedeflerini gerçekleştirmek için gerekli finansmana erişim sağlamak adına, öz kaynak kullanımıyla yapılan çevre ve enerji yatırımları, yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen yatırımlar ile ulusal ve uluslararası finansman kaynaklarından faydalanma yönünde çalışmalar yürütmektedir.