İstanbul, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en kalabalık şehridir. Karadeniz'i Marmara Denizi'ne bağlayan İstanbul Boğazı'nın her iki yakasında yer almaktadır. 2019 yılı itibarıyla İstanbul'un nüfusu 15.519.267'dir ve 2030 yılına kadar 17 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Şehir, ülkenin ticari, tarihi ve kültürel faaliyetlerinin merkezi olarak hizmet vermektedir. İstanbul ticaret, bankacılık ve finans, imalat, medya ve eğlence ve turizm için önemli bir merkezdir. Ülkenin en büyük bankalarının genel merkezlerine ev sahipliği yapmakta ve birçok yabancı bankanın da genel merkezi olarak hizmet vermektedir.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Değerlendirme Raporlarına göre Türkiye, iklim değişikliğine duyarlı bölgelerden biri olan Doğu Akdeniz Havzası'nda yer almaktadır. IPCC'nin 5. Değerlendirme Raporu'nda sunulan yıllık ortalama sıcaklık projeksiyonlarına göre, Türkiye'de tüm senaryolarda ve dönem boyunca (2016 - 2100) artış beklenmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul ilinde belediye hizmetlerinden sorumlu kamu kurumudur. İBB'nin yetki alanı İstanbul'un Anadolu yakasındaki toplam yüzölçümünün %35'ini (1869 km²) ve Avrupa yakasındaki toplam yüzölçümünün %65'ini (3474 km²) kapsamaktadır.
İklim değişikliğinin yarattığı hassasiyetlerin son derece farkında olan ve Küresel Belediye Başkanları Sözleşmesi'ni (GCoM) imzalayan İstanbul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) aracılığıyla sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2019 seviyelerine kıyasla %40 oranında azaltmayı taahhüt etmiştir. Bu hedefe ulaşmak için İBB, bir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) hazırlamayı ve uygulamayı taahhüt etmiştir. SECAP, iklim değişikliğiyle mücadelede öncelikle binalar, ekipman/tesisler, kentsel ulaşım ve atık yönetimi gibi kilit sektörlere odaklanarak bu hedefe ulaşmayı amaçlayan faaliyet ve önlemleri özetlemektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), belediyenin tüm faaliyetlerinden elde edilen enerji tüketim verilerine dayanarak kurumsal sera gazı (GHG) emisyon envanterini geliştirmiştir. Kurumsal sera gazı emisyon envanteri, belediyenin idari binalarının yanı sıra iştiraklerin ve bağlı kuruluşların faaliyetlerini de kapsamaktadır. Temel Emisyon Envanteri (BEI), 2019 referans yılı için CO2e emisyonlarını hesaplayan faaliyet bazlı bir yaklaşımla geliştirilmiştir. Şehir düzeyinde çeşitli sektörlerde yapılan emisyon hesaplamaları, İstanbul'un toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık 50,89 MtCO2e olduğunu ortaya koymaktadır. Sabit enerji sektörü, tüm emisyonların %63'ünü oluşturarak İstanbul'daki emisyonların çoğunluğunu oluşturmaktadır. Bu sektör içinde, konut binaları en fazla katkıyı sağlamaktadır (%44,17). Ulaşım sektörü, ağırlıklı olarak karayolu taşımacılığından (%99) kaynaklanan toplam emisyonların %28,3'ünden sorumludur. İBB tarafından İSTAÇ ve İSKİ aracılığıyla yönetilen atık ve atık su sektörü, İstanbul'daki emisyonların geri kalan %8,8'ini temsil etmektedir ve bu sektördeki emisyonların çoğunluğunu (%89) katı atık bertarafı oluşturmaktadır. Analiz, İBB'nin kurumsal sera gazı emisyonlarının (1,54 MtCO2e) şehrin toplam emisyonlarının %3'ünü oluşturduğunu göstermektedir. Kurumsal emisyonların başlıca kaynakları İBB'ye bağlı şirket ve kuruluşların hizmet tesisleri ve kurumsal binalarıdır (%54,13).
Riskleri, kırılganlıkları değerlendirmek ve uyum eylemlerini belirlemek için yapılan çalışmaların bir özeti olarak, İstanbul ilinde tespit edilen kırılganlıklar için bir dizi uyum önlemine öncelik verilmiştir.
İstanbul genelinde kırılganlık değerlendirmeleri yoluyla tespit edilen zorlukların tümü, şehir genelindeki teknik ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle hemen çözülemeyebilir. Bu nedenle, aşırı iklim olaylarını, sistem kırılganlıklarını ve İstanbul'un maruz kalma seviyelerini ele almak için İklim Eylem Planı, şehir kırılganlık haritalarının geliştirilmesini ana hatlarıyla belirlemiştir. Bu haritalar, iklim değişikliği etkilerinin en yoğun olduğu alanları tespit etmeyi ve en hassas noktaları vurgulamayı amaçlamaktadır. Bu hassas alanlara dayanarak, potansiyel uygulanabilir uyum eylemleri belirlenmiş ve daha sonra şehrin belirli özelliklerine göre uyarlanmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), C40 Şehirleri İklim Liderliği Grubu'nun bir üyesi olarak, Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun liderliğinde, İstanbul'un 2050 yılına kadar karbon nötr ve dirençli bir şehir olmasını hedefleyen Deadline 2020 taahhüdünde bulundu. Bu yeni hedefle uyumlu olarak, 2018 yılında hazırlanan İklim Değişikliği Eylem Planı'nın (İDEP) revizyon süreci başlatıldı ve 2021 yılında revize edilmiş İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı (İ-İDEP) yayınlandı. Bu yerel İDEP, şehrin iklim değişikliğiyle kapsamlı bir şekilde mücadele etmek için atması gereken adımları özetlemektedir. Bu raporda sunulan SECAP, sürdürülebilir enerji ve iklim eylemlerini vurgulayarak ulaşım, İBB binaları, tesisleri ve iştirakleri/şirketleri ile ilgili önlemlere odaklanarak İ-İDEP'i tamamlamak üzere tasarlanmıştır. Sera gazı emisyon envanteri, risk ve kırılganlık değerlendirmeleri ve tanımlanan hedefler yerel koşullara göre uyarlanmıştır ve İBB'nin faaliyetlerini, kapasitelerini ve yasal çerçevesini yansıtmaktadır.
Türkiye'nin kentsel peyzajında önemli bir aktör olarak kabul edilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), çevre koruma ve sürdürülebilir enerji girişimlerinde önemli adımlar atmıştır. İBB, EU4ETTR projesi aracılığıyla güçlü bir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) geliştirmiş ve uygulamaya koymuştur. Bu plan sadece sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik iddialı hedefleri ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda şehrin altyapısının çeşitli sektörlerinde enerji verimliliğini artırmaya yönelik stratejileri de entegre ediyor. İBB'nin yaklaşımı, yerel paydaşların kapsayıcı katılımını sağlayarak toplumun ihtiyaç ve isteklerinin çevre politikalarına dahil edilmesini sağlamasıyla karakterize edilmektedir. İBB, iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılık artırıcı önlemlere odaklanarak İstanbul'u daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir metropol haline getirmektedir.
İBB SECAP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı İklim Değişikliği Şube Müdürlüğü koordinasyonunda, İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Müdürlüğü Enerji Yönetimi ve Aydınlatma Müdürlüğü ortaklığında hazırlanmıştır. Ayrıca Litvanya'dan Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPMA) tarafından teknik destek sağlanmıştır.
İBB'nin hedefi, İstanbul'un 2050 yılına kadar karbon-nötr ve iklime dirençli bir şehir haline gelmektir. İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı bu hedef doğrultusunda hazırlanmıştır. İstanbul, Avrupa Birliği “İklim-Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu” imzacısı olarak, 2050 olan iklim nötr hedefini 2030 yılına çekmek üzere iyi niyet beyanında bulunmuş ve tüm çalışmalarını bu hedef doğrultusunda sürdürmektedir.